6 Şubat 2012

-Dolar kuru ne olmalı?


-Dolar kuru ne olmalı?
-2005 yılının Ocak ayında ortalama 1,35 lira 
olan ABD Doları, aradan geçen 7 yılda 
yüzde 36,22 artarak 1,8390’ye çıktı
-Bu dönemdeki tüketici enflasyonu ise 
yüzde 76,42 oldu
-Dolar, TÜFE’deki artış kadar 
artsaydı 2,3816 lira olacaktı

Döviz kurlarıyla ilgili bir çok sayıda spekülasyon yapılır. Seviyesi sürekli tartışılır. Sepetten bahsedilir. İhracatın yeteri kadar artmaması, ithalatın bir türlü durdurulamamasının sorumlusu değerli Türk Lirası (TL) olarak gösterilir. Tabii ki bunun çok doğru tarafları var. Başta Japonya, Güney Kore, Hong Kong, Singapur, Tayvan en son da Çin, döviz kurları değerinin çok üzerinde tutarak, kendi paralarının değerini düşürüp, ihraç mallarının ucuzlamasını, ithal mallarının pahalanmasını sağladılar. Bu avantajı kullanarak ihracata dayalı çok hızlı bir büyüme politikası izlediler.
ABD, Avrupa ve Çin arasındaki ticari kavganın temelinde de bu var. Avrupa ve ABD, Çin’in parasını çok değersiz belirleyerek ihracat avantajı sağlamasını kendi pazarları için büyük risk olarak görüyorlar. Zaten batıdaki sıkıntıların kaynaklarından biri de bu. Çok sayıda firma, Çin’in çok ucuz mallarıyla rekabet edemedikleri için kapanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son açıkladığı dış ticaret rakamları da, Türkiye’de, 2011 yılında ithalatın 240 milyar 833 milyon dolara, ihracatın ise 134 milyar 954 milyon dolara ulaştığını, dış ticaret açığının ise 105 milyar 879 milyon dolara yükseldiğini gösteriyor. İhracatta yüzde 18,5’lik artışa karşın, ithalat yüzde 29,8 artarken, dış ticaret açığındaki artış yüzde 47,7’ye çıkıyor. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 56’ya düşüren bu durumun sürdürülebilir olmadığı açık.
Peki, bu durumda döviz kurları ne olmalı? Türkiye’nin ekonomik yapılanması dış ticaret ve cari açık vermesi üzerine kurulmuş gibi. Çünkü, Türkiye’de büyüme ithalata dayanıyor. Büyüme, hammadde, aramal, yatırım malları ithalatını, özellikle enerji açığını büyütüyor. Türkiye, 45-50 milyar dolarlık bir enerji ithalatı yapmak zorunda kalıyor.
Türk Lirası değer kaybedince bu kez, girdi fiyatları, ithal mallarının pahalanması yüzünden artıyor, bu da enflasyon olarak ekonomiye yansıyor. Bunun yanı sıra, Hazine ve özel sektör dövize endeksli TL ve döviz borçları nedeniyle sıkıntıya giriyor.
Tüm bunlar, temel görevi fiyat istikrarı olan Merkez Bankası’nın döviz kurlarını baskı altında tutması sonucunu doğuruyor. Çünkü, bunu yapmazsa, hem fiyat istikrarı bozulup enflasyon artacak hem de özel sektör ve Hazine borçlar nedeniyle sıkıntıya düşecek. Bu da olağanüstü riskli bir durum. Bundan dolayı, aslında sürdürülebilir olmayan mevcut durum devam ettirilmeye çalışılıyor. Sonuçta, sürdürülemez hale gelince ekonomi duvara çarpıyor ve devalüasyonla yeni bir denge oluşuyor. Şu anda da TL, tartışılmaz bir şekilde değerli durumda ama dolar 2 liranın üzerine çıkarsa da ekonomik kriz çıkacak gibi gözüküyor. Normalde, örneğin son 7 yılda ABD Doları, 1,35 liradan 1,8390 liraya çıktı. 2005yılı ocak ayından bu yana yüzde 36,22 arttı. Yalnız bu dönemde tüketici fiyatları endeksi yüzde 76,42 yükseldi. Yani dolar kuru, TÜFE endeksindeki  artışın yarısı kadar bile artmadı. Peki dolar kuru, TÜFE’deki artış kadar artsaydı 2,3816 lira olacaktı. Peki bu seviyedeki dolar kurunu Türk ekonomisi kaldırabilir mi? Sanıyorum, yanıt kesinlikle olumsuz.
2003: 100 bazlı TÜFE Endeksi ve değişim oranları, TÜFE endeksindeki 7 yıllık artış, ABD Doları Ocak ayı ortalama kurları, ABD Doları’ndaki 7 yıllık artış şöyle: 


2003: 100 Tüketici
Fiyatları Endeksi
ve Değişim Oranı
(Yüzde)
2005-2012
TÜFE
Değişim
Endeksi
Ortalama
ABD
Doları
Kuru (TL)
2005-2012
Dolar Kuru
Değişim
Endeksi
Enflasyon Kadar
Artsaydı Ortalama
ABD Doları Kuru (TL)
Yıllar
Ocak
Ocak
Ocak
Ocak
Ocak
2005
114,49
100,00
1,3500
100,00
1,3500
2006
123,57




2007
135,84




2008
146,94




2009
160,90




2010
174,07




2011
182,60




2012
201,98
176,42
1,8390
136,22
2,3816

Kaynak: TÜİK, TCMB

Mesaj Gönder
Esc tuşu kapatır
© 2014 551. Vekil Tüm Hakları Saklıdır