-Buenos Aires'te Antalya havası

-Buenos Aires'te Antalya havası - Özgür Çoban

-San Telmo turistlerin gözdesi, tango barları 

gecenin serinliğinde cıvıldıyor 

-Dünyanın dört bir yanından insan var burada

-Dünyanın bir yerinden Türkiye haberleri yansıyor

-Hayat akıyor, ben sadece huzur diliyorum 

         Bu hafta yazıya yine buradaki iflah olmaz sıcaklarla başlayayım. Buenos Aires, emin olun Antalya'yı aratmıyor. Nem ve sıcak tüm kenti teslim almış durumda. Bu gece biraz yağmur atıştırdı da uyuyabildik. Anlayacağınız birkaç gündür eve kapanmış durumdayız. 

      Bu hafta birkaç gün kentin en önemli turistik mekanlarından olan San Telmo'yu gezdim. San Telmo, önemli yerlere, örneğin Obelisco'ya ya da Plaza de Mayo'ya yürüme mesafesinde. Plaza de Mayo'da durup arkanıza büyük katedrali alacak şekilde yürümeye başladığınızda karşınızdaki sokak sizi doğruca San Telmo'ya götürüyor. Burası eğlence mekanlarıyla ünlü bir yer. Çok sayıda bar, Tango bar hizmet veriyor.  İnsanlar gecenin geç saatlerine kadar burada eğleniyor. 

        San Telmo, özellikle turistlerin gözdesi durumunda. Hele yılın bu döneminde kentin 

tartışmasız sahipleri turistler buraya akın ediyor. San Telmo'da birkaç tane çok güzel antika eşya satılan çarşı da bulunuyor. Bizdeki antikacı çarşılarının benzerleri. Burada geçmişte kentte hakim olan mobilya, kıyafet zevkini görebiliyorsunuz. Çocukların 40'lı, 50'li yıllardaki oyuncaklarını, yine çok eskilerden kalmış kimisinde hüzün, kimisinde mutluluğun hakim olduğu siluetleri barındıran naif fotoğrafları inceleyebiliyorsunuz. 

     San Telmo'da, bu yönüyle kentin mikro tarihine hızlıca bir yolculuk yapabilirsiniz. Plaza de San Telmo ise buranın merkezi konumunda. Bu meydanda haftanın belirli günlerinde insanların el emeklerini sattığı küçük pazarlar kuruluyor. Benim tavsiyem bu pazarları mutlaka gezin. Keyifli olacaktır. 

       Arjantin, insanların fazla olmayan kazançlarıyla mutlu yaşam sürdürdükleri bir ülke. Tabii ki burada da çok yoksul var. Özellikle, yıllardır uygulanan, ''açık kapı'' politikası ülkenin yoğun göç almasına neden olmuş. ''Sudamerica'' tabir edilen bölgeyi saymazsak, dünyanın her yerinden gelenler burada mahalleler oluşturmuş. Önceki yazılarımda Çin Mahallesi'nden bahsetmiştim. Burada, ayrıca, Korelilerin de bir mahallesi olduğu söylendi. Ermenileri zaten söylemiyorum. Anadolu göçmeni yüzbinlerce Ermeni var Arjantin'de. Onlar bu toprakların parçası olmuşlar artık. Azımsanmayacak büyüklükte bir Musevi topluluğu da yaşıyor. Museviler, bulundukları her yerde olduğu gibi burada da ticari hayatın içerisinde en enerjik biçimde yer alıyorlar. ''Capital Federal'' dediğimiz kent merkezine uzanan en uzun caddelerden olan Viamonte'de önemli bir Musevi varlığı yer alıyor. Buradan geçerken çok sayıda Musevi'ye rastlayabiliyorsunuz, bir de büyük sinagogları var. Museviler, Arjantin'de yaşanan askeri darbe dönemlerinde en fazla sıkıntı yaşayan toplum kesimi olmalarına rağmen bugüne kadar gelebilmişler ve güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürüyorlar. 

     San Telmo'ya dönelim. Sözünü ettiğim pazarları gezdiniz, yoruldunuz. O zaman meydandaki geniş alanda kurulu tango barlara oturabilirsiniz. ''Tango Bar'' diyorum çünkü burada sürekli tango gösterileri sunuluyor. Çok ama çok keyifli bir ortam. Masaların ortasına serili bir halı üzerinde sergileniyor tango gösterisi. Tango kıyafetleriyle dans eden çift daha sonra ellerine aldıkları siyah şapkalarla masaları gezip bahşiş topluyor. Tango severlerin buradan hoşlanacaklarından hiç kuşkum yok. Burada her türlü yiyecek ve içeçek bulunuyor. Turistik olmasından ötürü fiyatlar biraz yüksek.  

     Buenos Aires'te çok yoksul olduğunu söylemiştim ama çok fazla dilencilik yapan görmedim. Herkes bir şeyler satmaya çalışıyor. Kalem, şeker, kitap... Örneğin, metroda biri gelip kucağınıza bir kutu boya kalemi bırakabiliyor. Bunu tüm yolculara yapıyor. Eğer almazsanız gelip kalemleri kucağınızdan alıyor. Bu yemek yediğiniz bir restoranda da başınıza gelebilir. Bu insanlar her yere rahatlıkla girip çıkıyor. Çünkü rahatsızlık vermiyorlar. Satacakları şeyi masanıza bırakıyor, yerinde duruyorsa alıp gidiyor, o kadar. 

            -Türkiye haberleri

          Türkiye'ye ilişkin haberler zaman zaman Arjantin televizyon ve gazetelerinde yer alıyor. İnsanlar Türkiye'yi tanıyor. Birçok insan bana İstanbul'u, Antalya'yı ve Kapadokya'yı soruyor. Ben de dilim döndüğünce anlatıyorum. En çok karşılaştığım soru; ''tek başıma gideceğim, güvenli mi?'' oluyor. Ben de bu sürekli ''sorun yok'' diyordum ama şimdi bu yanıtı verdiğim insanlar bana gazetelerde, İstanbul'da kaybolan, daha sonra cesedi bulunan ABD'li Sarai Sierra'ya ilişkin haberleri gösteriyor. Hatta bu haberin ardından benim gittiğim okulda öğretmenlik yapan birkaç Arjantinli araştırmış, 2008'de yine Türkiye'de öldürülen İtalyan turist Pippa Bacca (Barış Gelini) ile ilgili haberlere de ulaşmış. Emin olun insan böyle bir durumda ne diyeceğini bilemiyor. 

       Burada basında geniş bir şekilde yer alan diğer haber ise tahmin edeceğiniz gibi ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yönelik bombalı saldırı oldu. TV kanalları dakikalarca bu haberi verdi. Bir meslektaşımızın da yaralandığı bu saldırı epey yer aldı Arjantin basınında.
         THY'nin İstanbul-İzmir seferini yapan uçağına yıldırım düşmesine ilişkin haberler de yer aldı burada. Uçağın içerinde bir yolcunun çektiği görüntüler burada televizyon kanallarında yayınladı. 

       Bu hafta bu kadar. Hayat akıyor,  günler, haftalar ve aylar hızlıca geçiyor. Buraya geleli tam 3 ay oldu. Bu hafta sadece ''huzur'' diliyorum.  Zira ülkemin o kadar çok ihtiyacı var ki huzura. Sevgiyle kalın. 

        Özgür Çoban - Buenos Aires